Buda Kimdir?

Prens Sidarta Gotama (Buda), MÖ 563-483 arasında Hindistan’da yaşadığı tahmin edilen ruhani öğretmen ve Budizm’in kurucusudur.

Doğduğunda adı Sidarta Gautama’dır. (Sanskrit; Pali: Siddhāttha Gautama) Prens Sidarta ya da Śākyamuni (Sakya kabilesinden gelen bilge) adlarıyla da anılır.

Buda’nın anlamı Sankiritçede ‘’uyanmış kişi’’ anlamını taşır.

Genelde yanlış anlaşılan kısım Sidarta Gotama ve Buda’nın farklı kişiler oldukları sanılmasıdır. Bu bir hatadır.

Doğrusu ‘’Buda’’ bir unvandır. ‘’Buda’’ unvanı, yaşam ve ölümün ardındaki gerçeğin arayışı sonucu oluşan ruhani aydınlatmayı belirtmek amacıyla kullanılmaktadır.

”Geçmişte kilitli kalmayın, geleceği hayal etmeyin. Şu ana odaklanın” – Buda

Bilinene göre Sidarta Gotama’nın babası kraldı. Her şeyin ihtişamlı ve abartılı olmasını isteyen bir kişiydi. Gotama’nın hiçbir zaman kötü bir şey görmesini istemedi, onun için büyük bir saray inşa etti ve Gotama’yı hep içeride tuttu.

Sidarta Gotama ise istediği her şeye sahip olduğu ve dünyadaki tüm sorunlardan uzakta bir saray hayatı yaşadı. Etrafındaki herkes genç, güzel ve bakımlıydı. Babası onun ‘’yaşlılığı, hastalığı ve ölümü’’ görmesini hiç istemedi. Onu bu yüzden sarayın dışarısına hiç çıkarmadı.

Gotama bu kadar varlıklı hayata rağmen hiç mutlu değildi. Uzun bir süre sonra dayanamadı ve oğlunun doğumundan sonra sarayın dışına çıktı.

Gotama hayatın gerçek yüzüyle tanışmak üzereydi. Rivayete göre ilk sakat, hasta ve çok yaşlı birini gördü. Adeta şoka uğramıştı. Hayatında ilk defa böyle bir şey görüyordu. Ardından da bir cenaze gördü.

Cenazenin kaldırılması sırası vefat eden kişinin ailesi acılar içerisindeydi. Aile sürekli ağlamakta ve üzüntüden mahvolmuştu. Bu, Gotama’yı çok derinden etkiledi. Gece vakti geri dönüşünde ise bir dervişe rastladı. Garibine giden bu kişi yolun kenarında huzur içerisinde oturmaktaydı.

Buda için her şey dervişi gördükten sonra değişti.

Gotama yaşadığı bu trajik olaylardan sonra her şeyi bırakıp çekip gitti. Özenle hazırlanmış kıyafetlerini kötüleriyle değiştirdi. Bir prens gibi değil de adeta bir evsiz, kimsesiz gibi gözüküyordu. Her şeyini bırakıp ormanın derinliklerine doğru gitti.

Ormanın derinliklerinde 5 derviş daha buldu fakat bu kişiler hayatında gördüğü kişilerden çok daha farklıydı. Kişilerin kıyafetleri yırttık ve kirliydi. Çilecilik öğretileriyle (asetizm) yaşan bu kişiler, vücutlarını zorladıklarında ruhlarının özgürlüğe, mutluluğa ve huzura ulaşacağına inanıyordu.

6 yıl boyunca böyle yaşadıktan sonra korkunç derece zayıfladı ve sorularına hala bir cevap bulamamıştı.

Dervişleri bıraktıktan sonra dolunaylı bir gecede Hindistan’ın kuzeydoğusunda yer alan Body-Gaya’daki Neranjara Nehri kıyısında Bodi (incir) ağacının altında meditasyon yaparken aydınlığa ulaştı.

Böylece nefret, hırs ve cehaletten arındı ve Buda “uyanmış” oldu.

Siddharta Guatama bu sırada 35 yaşındadır. Ayrıca Bodhi ağacı “bilgelik ağacı” olarak sayılır.